22.2.07

AH,O IŞIK! - IŞIK MENDERES

Dört kitabın manasını,
Okudum hasıl ettim.
Işığa gelince gördüm,
Bir uzun hece imiş.
-Yunus Emre

Nerden geldik? Nereye gidiyoruz? Biz kimiz? Neden buradayız? İnsanlığın ezelden beri kendine sorduğu bu dört sorunun cevabı aynı: IŞIK... Kitabı Mukaddes'in birinci bölümü Tekvin'de şöyle yazar: "Ve Tanrı dedi: Işık olsun; ve ışık oldu." Yaratan'ın kendini sonsuzluğa projekte etmesiyle var olan evrende her şey, farklı frekanslarda titreşen ışıktır. İnsan dediğimiz varlık türü, Tanrı'nın 'görünen' ve 'görünmeyen' ışığının, 'ruh ve beden' bütünlüğündeki yansımasıdır. Ruh, madde olmadan 'ifadesizdir'. Madde de, ruh olmadan 'hareketsizdir.'

Mistisizmin unutulmaz şahsiyetlerinden Omraam Mikhael Aivanhov, ana dili Bulgarca'da ışık için iki değişik kelime kullanıldığını söyler: 'Svetlina' ve 'Videlina'. 'Parlamak' fiilinden türeyen svetlina, 'fiziksel ışığı'; 'görmek' fiilinden türeyen videlina da, 'spiritüel ışığı' simgeler. Fizikçilerin, 'Luminiferous ether/ Işık saçan eter' adını verdikleri bu görünmeyen, spiritüel ışık, birinci günden itibaren tüm yaradılışa hayat veren, Tanrı'nın ruhundaki 'ilk harekettir'. Ve maddesel evreni oluşturan fiziksel ışık da, bundan meydana gelmiştir.

Şu anda, benzersiz bir evrimsel değişim geçiren dünyaya boyut atlatabilmek için, giderek artan dozajlarda sağnak yağmur gibi yağan ışık, fiziksel ve ruhsal anlamda hepimizi dönüşüme uğratıyor. Hücrelerimizdeki genetik ve karmik kayıtların silinerek, yerine eşik atlama sürecinde tetiklenecek taptaze galaktik bilgilerin işlendiği bir evreden geçmekteyiz.

Bunu sağlayan ilahi yasanın adı; önceki yazılarda kısaca sözünü ettiğim, yüksek frekanslı ışığın, düşük titreşimli ışığı dönüşüme uğrattığını ifade eden, 'The law of perpetual transmutation of Energy/Daimi enerji dönüşümü' yasasıdır. Termodinamiğin birinci yasası da, madde ve enerjinin hiçbir zaman yok edilmediklerini, sadece 'şekil değişirdiklerini' söyler.

Eğer bilinçli bir şekilde kendinizi bu ışık cümbüşüne kaptırıp, arınmanızı hızlandırmak ya da hastalıklarınıza çare bulmak isterseniz, ilk önce evrene bu niyetinizi kararlılıkla bildiriniz. Işığa konsantre olduğunuz meditasyonlarda (buna namazı da katıyorum), tüm hücrelerinizi adeta dans ettiren müthiş bir titreşimin kaldırabileceğiniz oranda tüm bedeninize yayıldığını fark edeceksiniz. Kadim bir dostla konuşurcasına, ışığı sevgi ve samimiyetle çağırıp, "Lütfen, aylardır sancıyan belimi iyileştirmeni ve bu ağrıya neden olan psişik/karmik/genetik olguları, bütün boyutlardan ve zaman dilimlerinden temizlemeni istiyorum," diyebilirsiniz. O anki ihtiyacınıza göre gelen vibrasyon, ışık spektrumundaki herhangi bir renk olabilir. Veya; pür beyaz, altuni beyaz, kristal beyaz, plazmatik mavi (dokusu hafifçe jölemsi), gümüşî mavi (içi gümüş, halesi mavi), pembe altunî/menekşe moru, likit altın vb. Sezgilerle hissedeceğiniz, üçüncü gözle göreceğiniz bu renklerin hepsi farklı frekanslarda titreşen ışıktır. Mor, beyaz ve gümüşi mavinin zaman zaman 'aleve' dönüştüklerine şahit olursanız, şaşırmayın. Taşlaşmış blokajları, direnen tortuları kökünden sökmekte birebirdirler. Bedeni hafiflettikten sonra geri kalan enerji auranıza yansıyarak, onu da güçlendirecektir.

Işıkla çalışmak çok dikkat ister. Eyleme geçmeden önce rehberlerden, meleklerden ve ışık üstatlarından 'yardım' ve 'koruma' talep etmenizi öneririm. Titreşiminizin yükseldiği değişim-dönüşüm anlarında, yeni enerji tamamen sabitleşene kadar zafiyetiniz artacaktır. Işığa çekilen güveler misali, astral planın alt katmanlarında bulunan negatif enerjiler size ulaşmaya çalışacaklardır. Özellikle korkular ortaya çıktığında. Mensubu olduğunuz dinin bilindik koruma dualarını içinizden geldiği miktarda ve sekansta okumanız yeterli olacaktır.

Enerjiler dönüşüme uğrarlarken, 'Işık, ateş, su ve buz' temalarıyla işlenmiş, olağanüstü renklerden oluşan 'simyasal rüyalar' göreceksiniz. Bu düşler temizlenmekte olan karmanın dış düyaya, yani günlük hayatımıza yansımadan enerjetik planda hallolduğunu gösterir.

Niteliklerini bilmeseniz bile, isimlerinin rezonanslarını duyumsayarak yardıma çağırabileceğiniz ışık üstatlarından bazıları şunlar: Babaji, Hilarion, Djwal Khul, Maitreya, Khutumi, Serapis Bey, Tebriz - i Şems, Maha Kohan, Saint Germain, Morya, El Kasar, Irame Kumara, Elleãah, Kwan Yin, Sanat Kumara.

Kim ne derse desin, denemediğiniz hiçbir şeye inanmayın. Her tecrübenin izafi olduğu bu güzelim kürede.

12/06/2004 Radikal Gazetesi

GÜNÜN SÖZÜ

Sabahları uyandığınızda hayatı bir gülümsemeyle selamlayın ve yüksek sesle şöyle deyin: Bugün insanlarda ve hayatta iyi olan herşeyi görmeye niyet ediyorum. Bugün bolluğu görmeye niyet ediyorum.

Yürekten inanırsanız olmayacak şey yoktur.

Doğru dua, yalvarma duası değil, şükran duası olmalıdır.

İstediğiniz şeye layık olduğunuzu düşünürseniz, olur.

Mantıksal olarak ne olmadığınızı bilmeden ne olduğunuzu bilemezsiniz. Olmadığınızı bildiğiniz şeylerle ne olduğunuzu tanımlayabilirsiniz. Olmak için önce olmamalısınız.

Kendimin hangi parçası bu felaketten deneyim kazanmak istiyor? Varlığımın hangi boyutu, bu deneyimi kazanmak için felaketi kendine çekti?

Bir başkasının seçtiği yolu yargılama. Başarıyı kıskanma, başarısızlığa acıma. Çünkü kayıtlarındaki başarının ve başarısızlığın ne olduğunu bilemezsin.

Her olay bir armağandır ve her deneyimde bir hazine gizlidir.

Sizin dışınızda bir şeyin yada birilerinin size bir şeyler “yaptığı” fikrini taşıdığınız sürece bir şeyler yapabilme gücünüzden de kendinizi mahkum edersiniz. Ancak “ben yaptım” dediğinizde değiştirme gücünü kendinizde bulabilirsiniz.

Bir şeyi değiştirmek için ilk adım, onun olmasını sizin seçtiğinizi kabul etmektir.

Herhangi bir şeyi yapmak için tek bir neden var: evrene kim olduğunuzu göstermek.

Kim ve ne olduğunuza karar veren sizsiniz ve kim olmak istediğinize de…

Etki-tepki, neden-sonuç

Aradığın şeyi iç görü getirecektir. Mümkün olduğunca çok içine dön. İÇE DÖNMEZSEN BOŞLUĞUN ARTAR

Olamayacağın hiçbir şey yok, yapamayacağın hiçbir şey yok, sahip olamayacağın hiçbir şey yok.

Başkalarının seçimini gözleyin, yargılamadan. Seçimlerinin o an onlar için mükemmel olduğunu düşünün. Özellikle suçlamayın.

Arzunun bağımlılık olmamasına dikkat et.

Bu savaşı kaybetmeniz mümkün değil.

Tesadüf yoktur.

Hayat, sizin olacağını düşündüğünüzden başka bir şeyi size göstermez.

Düşünceleriniz oluşumu yaratıyor.

Birinci yasa, ne hayal ediyorsan o olabilir, yapabilir ve sahip olabilirsin. İkinci yasa, korktuğunu kendine çekersin.

Korktuğun şeyi deneyimlemen gerekir.

Değer ve inançlarınızı tek tek inceleyin, gözden geçirin.

Düşünce, yaratıcılığın ilk boyutudur. Sonra söz gelir. Söz yaratıcıdır ve yaratıcı enerjiyi evrene gönderir. Söz düşünceden daha dinamiktir. Sonra da aksiyon gelir.

Sözcükler de tıpkı düşünceler gibi enerjiye sahiptir. Hiçbir konuşma boş değildir.

18.2.07

TOPAZ


Cesareti arttırır.
Neşe ve hoşnutluk duygusu verir.
Telepati yeteneğini arttırır.
Zihin karışıklığı ya da kan dolaşımı bozukluğu nedeniyle ortaya çıkan uykusuzluk problemlerinde, boyun bölgesinde kullanılan topaz; zihni sakinleştirir, bedeni gevşetir ve böylece onu kullanan kişinin gün sonunda dinlendirici bir uykuyla uyuyabilmesini sağlar.

OBSİDYEN


Obsidyen, kendi içinize bakmaktan çekindiğinizde size yardımcı olur.
İçinizdeki olumsuz düşünce ve duyguları güçlendirerek, onları farketmenizi sağlar.
Hatırlamak istemediğiniz anılarınızdan kurtulmanıza yardımcı olur.
Böylece olumlu duygularınız harekete geçer.
Obsidyen bu özellikleri nedeniyle kendinizi gergin hissetmenize neden olabilir. Fakat, ancak içinize korkusuzca bakabildiginizde olumlu degisikliklere adım atabileceginiz için, herkesin ihtiyacı olan bir taştır.
Obsidyen, içinizdeki ışığı farketmenizi sağlar.
Kızgınlık ve öfke duygularını yok eder.
Bedenin elektriğini boşaltmak için uygun bir taştır.
Karaciğerin temizlenmesinde faydalıdır. Bu amaçla kullanımında, karaciğerin üzerine yumruk büyüklügünde bir obsidyen taşı koyularak on ila otuz dakika beklenir.
Ancak bu süre aşılmamalı ve bu durumda uyuya kalınmamalıdır

16.2.07

AY TAŞI


Sezgileri güçlendirir.
Kişinin duygusal gerilimden kurtulmasına ve duygularini kabullenmesine yardımcı olur.
Aşırı tepki verdiginiz ve endişeli oldugunuz durumlarda aytaşı sizi dengeler ve diger insanların hislerine karşı duyarlı olmanızı sağlar.
İnsanlarla aranızdaki şefkat ve sempati duygularını karşılıklı olarak artırır ve kendisini taşıyan kişiye sempati kazandirir.
Duygusal dengeyi saglar ve egoya karşı iyi gelir.
Yıldızı düşük olanların taşıdır.
Nazara karşı etkilidir. Sevgililerin daha ihtiraslı olmasını saglar
Kramplara, bacak ağrılarına ve sırt ağrılarına iyi gelir.
Oburluğa karşı faydalıdır

15.2.07

JASPER


Sevgi ve inancı simgeler.
Karaciğer, mesane, dalak ve mideyi kuvvetlendirir.
Sindirim sistemini ve safra kesesini güçlendirir.
Endokrin sisteminde dengeyi sağlar.
Kişinin kendisini saglıklı ve güçlü hissetmesini sağlar ve fiziksel direncini artırır.
Erkeklerde, erkeklik özelliklerini artırır

14.2.07

AGAT



Sahibine sadık dostlar edindirir. Kişiyi çekici kılar.

Tansiyonu ve salgı bezlerini düzenler.

13.2.07

KENDİNİ DİNLEMEK

Hepiniz yaşamışsınızdır; bir konuda iki farklı düşünceniz olduğunu..
Bir yanınız evet derken diğeri hayır diye bağırır.
Biri git der diğeri kal.
Biri cesurdur biri korkak.
Siz ve biri daha vardır içinizde sanki. Karar veren, düşünce üreten, yönlendiren, iki tane siz.

Doğrudur. Bir siz varsınız, bilinçli beyniniz. İkincisi de bilinçaltınız.
Ve doğruyu bilen daima O’dur.
Bilinçaltımızı ne kadar sıklıkla dinlersek, onun söylediklerini yaşama geçirirsek, o denli kolay yaşarız hayatımızı da..
Biz farkında olmasak da o hep bizimle. Hep konuşuyor. Hiç uyumuyor. Ama biz günlük hayatın içinde öyle çok doluyoruz ki, kendimizin en önemli parçasını göz ardı ediyoruz.

Bilinçaltı ile bağlantı kurmanın çok çeşitli yolları var. Ben kendi denediğim en kolay 4 taneyi ve başarılı olduklarımı paylaşacağım sizlerle.

1.yöntem:
Rüyalar:
Emin olmadığınız her neyse yada sorununuz yada merak ettiğiniz.. bir kağıda yazın uyumadan önce. Ve o yazdığınız dışında bir şey düşünmeden uyuyun. Konsantre olmanızın başarısına göre o gece yada birkaç gece sonra rüyanızda mutlaka cevabınızı alacaksınız.
2.yöntem:
Sarkaç:
30cm’lik bir ip ve bir yüzüğe ihtiyacınız var. Yüzüğü ipe geçirin ve ipi uç noktalarından tutun. Sallamayın sadece tutun. İp öne geriye gidecek yada daire çizerek dönecektir. Bu dönüşlerin birini evet diğerini de hayır olarak tanımlayın. Bunu ipe, yüzüğe ve kendinize yüksek sesle söyleyin. En basit soruyla başlayın: benim adım xx mi? Sarkacınızın size cevabı söyleyişini görün ve devam edin gerçek sorularınıza.
3.yöntem:
Yazı:
Bu benim en sevdiğim ve en sık kullandığım yöntem. Yazı yazdığınız eliniz hangisiyse onunla boş bir kağıdın üzerine sorunuzu yazın. Sonra kalemi diğer elinize alın ve yazmaya başlayın. Yazmayı deneyin yani. Önce ne yazacağını bilemiyor tabii insan. Bu yüzden sorunun kendisini yazmayı deneyerek başlayın. Ondan sonrası çok kolay gelecek zaten.
4.yöntem:
Sohbet:
Yüksek sesle konuşmaya başlayın. Karşınızda bir arkadaşınız varmış gibi. Siz sorun o söylesin. Bunu yaparken rahatladığınız noktada karşınızdaki arkadaşınızın(!) söyledikleri bilinçaltınızdan gelenler olacaktır ve inanın çok işe yarayacaktır.

Milliyet Blog

12.2.07

BEREKET-IŞIK MENDERES

Bir Kızılderili duasıyla başlamak istiyorum bugünkü yazıma...
"Yüce Tanrı, Toprak Ana, Dört Yönün Güçleri, atalarım ve bütün sevenlerim beni duysun!... Yüce Ruh, sabah uyandığımda ve sabahın havasını soluduğumda, gökyüzüne bakıp sabah ışığında senin yüzünü arıyorum. Ve seni gördüğümde, bana gelen aydınlığının güzelliğini, kalbimin derinliklerinde hissettiğim minnettarlığı sözlere sığdıramıyorum. Bu dünyanın acısı ve karışıklığı içinde bazen yönümü şaşırıp ne yapacağımı bilemiyorum. O zaman sessizlik içinde oturup, kuzey rüzgarları çam ağaçlarının arasında eserken, bana söylediğin şarkıyı dinliyorum. Ve kendi cehaletime şaşırıyorum. Böylece günler geçiyor. Kalbimin gösterdiği yolu izliyorum. Ve sana dua ediyorum, Yüce Ruh. Senden aldığım güce şükrediyorum. Dört ayaklıların ve kanatlıların yaşamıma getirdiği sevince ve çevremdeki tüm varlıklara şükrediyorum. Onlardaki saflık bana seni hatırlatıyor... Biliyorum ki, onlar pırıl pırıl bir ayna gibi seni yansıtıyor. Biliyorum ki, benim yaşayabilmem için pek çok varlık beni destekliyor. Devamlı verdiğim ve aldığım bir akışın içindeyim... Varlığımda sürekli yeşeren gücüne şükrediyorum. Sensiz bize verdiğin güzellikleri göremezdim. Güneşi yüzümde hissedince senin sevginin sıcaklığını hissediyorum. Ve her şeyin mükemmelliğini anlıyorum. Güzelliklerle dolu yaşam yolumda, sana şükrediyorum. Ve her günümü seninle, senin için yaşıyorum..."

Belki inanmayacaksınız ama, Tanrı bizim bereket içinde yaşamamızı istiyor, hem manen hem de maddeten... Pek alışık olmadığımız bu olgunun doğruluğunu anlamak için bir ilkbahar günü o durdurulamaz yaşam kıvılcımıyla kendini tekrar yenileyen tabiattaki akıl almaz zenginliğe bakmak yetmez mi, sadece? Geçen yüzyılın büyük düşünürlerinden Buckminster Fuller, ince bir hesap yapmış ve yeryüzündeki zenginlikleri altı milyar insana bölüştürdüğünde, hepimizin (dolar bazında!) milyoner olduğunu bulmuş... Karmik tecrübelerinin ve toplumsal şartlanmaların etkisinde kalan insanoğlunu kıskıvrak yakalayan yoksunluk inancının artık tamamen bilincimizden silinmesi gerekiyor. Dikkat edecek olursanız, binbir kitap ve konferansla yeni çağ akımının aktardığı en önemli bilgilerin başında "bereket kavramı" geliyor. Zira, bilgiyi irfana dönüştürmek suretiyle kaderimizin dizginlerini yeniden elimize almak mümkün oluyor. Şartlanmış düşünce ve inanç sistemleriyle, evrendeki enerjilerin doğal akışına engel olan insanoğlu, nicedir aradığı çıkış yolunu bulmak üzere... Arayarak, öğrenerek ve deneyerek. Evrendeki bolluğun sonsuzluğuna inanabilmek ve bu olguyu bilincimizin derinliklerine yerleştirebilmek için tecrübe etmeliyiz ilk önce.

Hayatınızda para dahil eksikliğini hissettiğiniz ne varsa, bir liste yapınız. Sonra oturup, bunları elde etmenizi engelleyen düşünce ve durumları yazınız. Göreceksiniz ki çoğu, geçmişteki olumsuz deneyimlerin etkisiyle korkulara dayanan hayalî engeller... Elinizdeki kağıdı yakınız... Eskiyi atarak, yeniyi kabul etmeye açık olduğunuzu bilinçaltına geçirmenin bir formülüdür bu. Dua ve meditasyonla enerjinizi besleyip, yükselttikten sonra, ruhunuzun o pırıl pırıl parlayan ışığını tüm bedeninizle duyumsayarak ne yapmanız gerektiğini sorun... Meleklerden, rehberlerinizden ve Işık üstatlarından yardım isteyerek. Cevaplar birer birer geldiğinde şaşırıp, hatta memnun kalmayabilirsiniz. Keza, ego ile ruhun istekleri genellikle farklıdır. Ego, derhal bu konuşmayı bozmak için elinden geleni yapacak, ruhun çözümlerini dahiyane bir sinsilikle sabote etmeye kalkacaktır. Onun rahatını bozmaktan kaçındığını, alışılmışı benimseyip hep o yolda devam etmeyi arzuladığını hatırlayarak, kendisini kaale almayacağınızı tavizsiz bir ifadeyle belirtin. Ve ruhunuzu dinlemeye devam edin... İçinizde tatlı tatlı yayılan "sevinç" dalgalarına teslim olarak, size söylediklerini olmuşçasına hissedin. Tanrı ile dans edin. Işığını bir elbise gibi giyin. O kelimelerle ifade edilemeyen enerjinin gücüyle, ruhunuzun bütün arzularının şimdiden gerçekleştiğini "bilin." Çünkü inanmak değil, "bilmek"tir yaratmanın sırrı... Verin, durmadan düşümeden, hesap etmeden hep verin başkalarına... Neye ihtiyacınız varsa onu hediye edin. Mutluluğunuz için dış dünyaya bağımlı kalmayın. Bu tip mutluluklar hep geçicidir. Tek kaynağınızın sadece Tanrı olabileceğini ve her an sizi kollarına almak için beklediğini kendinize sık sık hatırlatın. Ve şükran dualarınızla yaşamınızdaki güzelliğe, berekete, sevgiye teşekkür edin. Bazen insanın elindekini kaybetmemesi bile, büyük bir kazançtır.Unutmayın.

31/05/2003-Radikal Gazetesi

GOLDEN TRİANGLE

James J. Purner tarafından ortaya çıkarılan bu şifacılık sistemi, Usui Reiki, Seichim Reiki, Karuna Reiki benzeridir. Öğrenilmesi ve uygulaması çok kolay olan bu sistemdir.
Astım, AIDS, kanser, kalp, alerji gibi bazı kronik hastalıkların tedavisini çok yoğun destekler.

Sürekli kullanımında, sezgisel ve telepatik özelliklerinizi artmasına yardımcı olur.

HOLİSTİC WEİGHT LOSS

Bilinçaltında fazla kilolarımızın olma nedenlerini araştırıp, enerjilerden faydalanarak bu blokajları ve nedenleri ortadan kaldırmaya yarar. Sadece fazla kilolardan kurtulmakla ilgili kullanılır.

FULL SPECTRUM HEALİNG

Full Spectrum Healing (FSH) tüm seviyelerdeki tüm frekansları içerir. Reiki gökkuşağının yeşil rengine ulaşır. FSH ise gökkuşağının tümüdür. Bu, enerjinin daha güçlü ve etkili olacağı anlamına gelir. Yani Reiki’nin gücünü arttırmak amacıyla kullanıldığında çok faydalıdır. Aynı zamanda kişisel gelişimini ve iyileşmeyi de hızlandırır.
FSH geçmişten gelen blokajları çözümlemek, duygusal kirlenmelerden arınmak ve negatif bağları koparmak açısından da çok faydalıdır.

GÜMÜŞ MOR ALEV

3.Gümüş Mor Alev

Gümüş Mor Alev, binlerce yıldan beri bilinen bir spritüel enerjidir. Yükselmiş Üstat Saint Germain tarafından yeniden ortaya konulmuştur. Tanrı bilincinin yedinci ışınıdır. Gümüş Mor Alev, topluluğun çağrısını ya da insanoğluna spritüel hizmet çağrısını duyanlar içindir. Hayatımızdaki bencillikleri aşabilmemizi sağlayacak erdemi bize kazandırır. Bu bilgilerin bize ulaşmasına kanallık eden Hari Des Melchizedek olup, John Armitage olarak da tanınır.

Saint Germain yükselmiş üstatlar denilen, yani bedeninin titreşim frekansını yükselterek ölüm dediğimiz fiziksel bedenden ayrılma olayından geçmeden ebedileşen kişilerden biridir. Asırlardan beri zaman zaman fiziksel bedenine dönerek dünyaya geri geldiğine, bazı siyasal akımları etkilediğine, kötü olayları önlediğine inanılır. Fransız İhtilali’nden önce Kral 16. Louis ve Marie Antoinette’i olacak hadiseler konusunda uyardığı, fakat sözünü dinletemediği söylenir. O zamanlar Kont St. Germain olarak bilinen bu kişinin sarayı Fransa’da hala mevcut olup, bu aristokrat ailenin Üstat St. Germain ile ilişkisi olduğu rivayet edilir. Bilgilere kanal olma olayının ilkleri St. Germain ile başlamıştır. 1934 yılında, St. Germain Amerika’da yaşayan Godfre Ray King adlı kişi ve karısına gözükmüş ve Ben’im Öğretileri olarak bilinen tebliğleri vermeye başlamıştır. Verdiği mesajlarda, insanların binlerce yıldır yarattığı negatif enerjilerin dünyayı çok olumsuz olarak etkileyeceği, Tanrı’nın ışığının ve yüksekmiş üstatların enerjisinin, insanlığı aydınlığa çıkaracağı ve Tanrı’ya yaklaştıracağı belirtilmektedir. Godfre King’in evinde verilen tebliğler sırasında St. Germain’in kendi eterik bedeni ile dokunulabilecek şekilde gözüktüğüne yüzlerce kişi şahit olmuştur. St. Germain bütün ahenksizliği, rahatsızlığı, hastalığı eriten ve enerjiyi rafine eden Mor Alev enerjisinin kaynağı olarak bilinir. Birçok problem St. Germain’in adına Mor Alev ve Gümüş Mor Alev’in kullanılmasıyla ortadan kaldırılabilir.

Saint Germain’in verdiği tebliğlerden bir tanesine göre, onun enerjisi altında olan Mor Alev ve Gümüş Mor Alev ile bütün negatifliği eriterek enerjimizi yeniden saflaştırabiliriz. Mor Alev’i kendimize, başkalarına ve hatta mekanlara uygulayarak negatifliği ortadan kaldırabiliriz, hastalıkları iyileştirebiliriz. Mor Alev ve Gümüş Mor Alev Saint Germain ve diğer üstatlar tarafından programlanmış temizleyici bir enerji frekansıdır.

Gümüş Mor Alev, mantra olarak bilinen özel dualarla çağırılabilir, meditasyon ve göz önünde canlandırmayla birleştirildiğinde Gümüş Mor Alev’in fiziksel, zihinsel, duygusal ve spritüel düzeylerde tezahür eden negatif enerjiyi değiştirme, ya da dönüştürme gücü vardır. Bu negatif enerji hastalık, stres, endişe, korku, kuşku, nefret, öfke ya da istenmeyen alışkanlıklar gibi formlarda olabilir, bunların hepsi bizim normal yapımızdaki güzelliği ve sevinci yaşayabilmemiz engeldirler.

Gümüş Mor Alev’in nitelikleri özgürlük, simya, adalet, sevinç, bağışlama ve merhamettir. Mantraları kendinizi vererek söylediğinizde Gümüş Mor Alev, bedeninizin, zihninizin, duygularınızın, hatta bilinçaltı hafızanızın her hücresine, her atomuna girer. Elektronların titreşimini yükseltir, böylece biz de, Tanrı’dan bize gelmiş olan saf kozmik enerjiyle daha çok yankı yaparız.

Gümüş Mor Alev fiziksel organlarımıza yerleşmiş toksinleri atmanın yanı sıra eterik, zihinsel, duygusal ve fizik bedenlerimize kaydedilmiş olan şimdiki yaşamımızın ve geçmiş yaşamlarımızın travmalarını ve karmalarını da değiştirir. Kimi kez karmamız kendini ağır bir yük gibi hisseder, ama Mor Alev’i davet ettiğimizde kendimizi daha hafif ve daha az bir yükün altında hissederiz, çünkü o, kişisel sorunlarımızın nedenini, kelimenin tam anlamıyla yakar.

Başka bir deyimle Gümüş Mor Alev geçmiş yaşamlarımızın kayıtlarını siler, dolayısıyla özsaygımızı arttırır, kendimizi daha çok sevmemize yardım eder.

7.2.07

KALSEDON


Tiroit ve metabolizme dengelerinde güçlendiricidir.
Zihin açıklığı ve güven duygusu verir.

6.2.07

HEMATİT


Kan dolaşımı üzerinde pozitif etki yaratır.
Stresi azaltır, enerji ve canlılık verir.
Karar verme güçlügü çeken kişilere iyi gelir.
Mafsal romatizmalarına karşı faydalıdır.
Dalagın düzgün çalışmasını sağlar.
Bel soğukluguna karşi etkilidir.
Saçların daha gür çıkmasını sağlar.