REİKİ AND CANCER

When I first took Reiki Level 1 & 2, I never dreamed I would be using it extensively on myself.
My wife Susan, a Reiki Master, and I had used Reiki on each other to help with small ailments, such as sore back, headaches, and nausea with good results. Little did we realize a more serious reason for using Reiki was at hand.
In February of 1999, I developed a large inflammation of the left lymph node and after repeated doses of antibiotics was sent to an ear, nose and throat specialist. Within two weeks I was scheduled for surgery to remove the node and determine what the problem was.
During the pre-surgery wait, Susan performed Reiki on me every day and I began using Reiki on myself whenever I felt pain or depression.
It seemed to lift my emotional level each time and reduce the swellin The day of my surgery I sent distant Reiki to the hospital staff and the operating room. I went in anxious, but not nervous.
The surgery went well and the lymph node was removed and a scope procedure was done. We were told by the surgeon that the preliminary pathology report from the hospital looked good. We left the hospital that day, I'm sure with relief on our faces.
Two days later we received a call from the doctor's office for us to come in immediately with no reason specified. We were told that one of the biopsies came back with signs of cancer cells and they were going to have to take another exploratory from my throat.
Five days after my first surgery, I was back in for another. Reiki was again sent to the hospital and staff. Since this was an exploratory "look see" operation I had no idea when I woke up that I would be accompanied by some of the most severe pain I had ever had.
The operation went well and the doctor had taken more biopsies and found a lesion with cancer cells. These were surgically removed by laser. Since this was an outpatient procedure, I went home in a few hours and was home by late evening.
A few hours after arriving home the main anesthetic wore off and I became aware of severe pain and swelling in my throat. The swelling had made it impossible to swallow anything but water and the first of the pain pills prescribed I had to crush and wash down. Each time I swallowed, it was like rubbing sandpaper across an open burn. Even swallowing my own saliva would wake me if I had managed to doze off.
After the second day, we found that the pain pills would only knock me out for a couple of hours and then I would be in pain again. I discontinued the pills and switched to homeopathic medication and Reiki. The best rest I had, was after Susan did a Reiki healing treatment. Each time the pain increased I would do Reiki on myself and within a few minutes the pain would subside and I could rest again. By day five I was much in control of the pain. The Reiki allowed me to accept the pain as part of me and then let it go.
This experience strengthened my belief in Reiki as a complementary healing technique when used with contemporary medicine. The power of Reiki and positive thought was especially valuable as soon I would need more with the next stage of procedures.
One week later we went to the radiologist who showed us the cat scan with the tumor at the base of my tongue. It covered just over half the left side base area. To stop the cancer cell growth, radiation treatments were my next step. These were started the following week.
We had heard many negative things about radiation. My surgeon advised us that being positive and taking control was very effective in all cases. He felt that attitude was 90% of getting well and we agreed.
I had been using visualization techniques similar to psychic surgery which is taught in the Center's Advanced Reiki Training. This allowed me to form a description of the cancer and work to visualize change of the negative cells to positive.
We also applied the nutritional methods of moving the radiation through and out of the body to lessen any side effects.
Every morning before we would drive to the hospital, we would send distant Reiki to the staff and I would give myself Reiki during the 45 minute ride to the radiation clinic and usually after my treatments.
It was amazing the difference in attitude. Most of the time the office ran on time and everyone was in good spirits. On the two times we forgot to send the Reiki, we had to wait over two hours for my appointment.
During the 37 days of treatments, (7 1/2 weeks) I was never sick and had virtually no side effects. The taste buds and saliva glands the doctor warned me that would be destroyed are still functioning fine. My post treatment check ups have been looking just fine.
I still use Reiki on myself almost every day. It helps not only heal my body but keeps me much more in touch with it.
I would recommend anyone with Reiki experience to explore working on themselves. It helps one gain understanding of how Reiki works on others when you can be aware how it works on you.

Michael McCarty lives in Southern Indiana.

BAŞARININ 7 TİNSEL KURALI

Dr.Deepak Chopra; doğayla uyumlu yaşadığımızda, evrenin çalışma prensiplerini yaşamımıza uygulayabildiğimizde, istediklerimizi elde etmek için çaba harcamamız gerekmediğini anlatıyor.
Nasıl mı?

1. Salt Mümkünlük Kuralı

Bu kurala göre, gerçek doğanızı, özünüzü ne kadar çok anlarsanız, salt mümkünlük alanına o kadar çok yaklaşırsınız. "Öze bakış" başvuru noktamızın algıladığımız nesneler değil, kendi ruhumuz olması anlamına geliyor. Öze bakışın karşıtı, nesneye bakış; sürekli olarak diğerlerinin onayının peşinden koşar, düşünce davranışlarımıza daima bir karşılık bekler, herşeyi kontrol edebilmek için yoğun istek duyarız. Başvuru noktamız, egomuzdur. Oysa gerçek benliğimiz tüm bunlardan bağımsızdır. Hiçbir zorluktan korkmaz ve bütün insanlığa saygı duyar.

Uygulama:
-Yargılamadan kaçının. "Bugün olan biten hiçbir şeyi yargılamayacağım" diyerek güne başlayın ve gün boyu yargıda bulunmaktan kaçının.
-Hergün en azından bir çiçeği koklayarak, mümkünse denizin yada bir akarsuyun sesini dinleyerek; doğayı, her canlıda bulunan zekayı gözlemlemek için zaman ayırın.
-Hergün sessiz kalmak ve yalnızca var olmak için zaman ayırın.

2. Verme Kuralı

Chopra diyor ki: "Evrenin işleyişi, dinamik alışverişle olur: vermek ve almak evrendeki enerji akışının farklı yönleridir. Ne kadar çok verirseniz, o kadar çok alırsınız"

Uygulama:
-Nereye giderseniz ve kimle karşılaşırsanız, ona bir armağan götürün. Bu armağan bir iltifat, bir çiçek ya da bir dua olabilir.
-Bugün yaşamın size sunduğu bütün armağanları minnet duygusuyla alın.
-İlgi, şefkat, takdir gibi yaşamın en değerli armağanlarını verip alarak yaşamınızda dolaşım sağlayın. Birileriyle her karşılaştığınızda, sessizce onlara, mutluluk, sevinç ve kahkahalarla dolu bir hayat dileyin.

3. Karma ya da neden sonuç kuralı

Her eylem, bize aynı türde geri dönen bir enerji üretir. Ne ekersek onu biçeriz.

Uygulama:
-Bugün her yaptığım seçimi gözleyeceğim. Gelecekte herhangi bir ana hazır olmanın en iyi yolunun şimdiki zamanın tam bilincine var olmak olduğunu bileceğim.
-Ne zaman bir seçim yapsam, kendime iki soru soracağım "yapmakta olduğum bu seçimin sonucu ne olabilir" ve "bu seçim bana ve bu seçimden etkilenenlere başarı ve mutluluk getirecek" mi?
-Bana rehberlik etmesi için yüreğime danışacağım ve onun rahatlık ya da rahatsızlık mesajlarına göre yönümü tayin edeceğim. Eğer seçimim rahatsızlık duygusu veriyorsa duracak ve yüreğimin gözüyle eylemlerimin sonuçlarını izleyeceğim. Seçimim rahatlık duygusu veriyorsa herşeyimle ileri atılacağım.

4. Asgari çaba kuralı

Doğa, zekasını çaba gerektirmeyen kolaylıkla ve sınırsız bir kaygısızlıkla işlediği gerçeği üzerine kurulmuştur. Kuşlar uçmaya çalışmaz, uçar. Çiçekler açma çabası göstermez, açar.

Uygulama:
-Bugün kişileri, olayları, durumları oldukları gibi kabul edeceğim. İçinde bulunduğum anın olması gerektiği gibi olduğunu bileceğim, çünkü evrenin tümü olması gerektiği gibidir.
-Herşeyi olduğu gibi kabullenerek, içinde bulunduğum durumun ve sorun olarak gördüğüm bütün olayların sorumluluğunu üstleneceğim.
-Bugün savunmasızlığın bilincinde olacağım. Kendi bakış açımın doğruluğuna başkalarını inandırma ihtiyacı duymayacağım.

5. Niyet ve arzu kuralı

Niyet ve arzu salt mümkünlük alanında sonsuz bir düzenleme gücüne sahiptir. Bu niyeti salt mümkünlüğün bereketli zemininee attığımızda, bu sonsuz düzenleme gücü bizim lehimize çalışacaktır.

Uygulama:
-Bütün arzularımın bir listesini yapacağım. Nereye gidersem gideyim bu listeyi yanımda götüreceğim. Gece uyumadan önce, ve sabah uyanır uyanmaz bu listeme bakacağım.
-Arzularımın bu listesini salıverip yaradılışa teslim edeceğim. Bunu yaparken işler istediğim gibi gitmezse, bunun bir nedeni olduğuna ve evrensel planın benim için daha büyük projeleri olduğuna inanacağım.
-Bütün eylemlerimde şimdiki anın farkında olma uygulaması yapmayı kendime hatırlatacağım.

6. Bağlanma Kuralı

Hiçbir şeye bağlanmamak belirsizliğin bilgeliğini barındırır.

Uygulama:
-Bugün kendime ve çevremdekilere oldukları gibi olma özgürlüğü tanıyacağım. Sorunlara zorla çözüm bulmaya çalışarak yeni sorunlar yaratmayacağım.
-Bugün belirsizliği yaşantımın temel bir öğesi olarak kabul edeceğim. Belirsizliği gönülden kabul etmemle birlikte tüm sorunların, karmaşanın ve kaosun içinde çözümler belirmeye başlayacaktır.
-Tüm imkanlar alanına adım atacağım ve kendimi sonsuz seçeneklere açık tuttuğum zaman ortaya çıkacak mükemmel heyecanı bekleyeceğim.

7. Dharma Kuralı ya da yaşamın amacı

Sanskritçe'de dharma, "yaşamın amacı" anlamına gelir. Chopra'ya göre, herkesin bir yaşam amacı vardır. Başkalarına vereceği benzersiz bir armağan ya da özel bir yetenek. Biz bu benzersiz yeteneği başkalarına hizmetle birleştirdiğimiz zaman, bütün amaçların nihai amacı olan kendi ruhumuzun coşkusunu ve mutluluğunu yaşarız.

Uygulama:
-Bugün hem bedenimi hem de aklımı canlandıran içimdeki ruha dikkatimi yönelteceğim. Duyularımı açıp, yüreğimdeki bu derin durgunluğu hissedeceğim.
-"Nasıl hizmet edebilirim, nasıl yardımcı olabilirim" sorularını kendime her gün soracağım.
-Benzersiz yeteneklerimin ve onları ortaya koyarken yapmayı sevdiğim şeylerin tümünün bir listesini yapacağım. Benzersiz yeteneklerimi dışa vurup bunları insanlığın hizmetine kullandığımda, zamanı unutur ve başkalarının yaşamına olduğu kadar kendi yaşamıma da zenginlik yaratırım.

REİKİ SEMBOLLERİNİ KULLANARAK BOLLUK VE BEREKETE ULAŞMA

İlk önce oturup bolluk ve bereketin bizim için ne anlama geldiğini belirlemenizde fayda var. Birkaç dakika ayırarak bolluk ve bereketin sizin için ne anlama geldiğini anlatan anahtar sözcükleri yazın. Listenizi yazdıktan sonra her sözcükle tek tek bağlantı kurun. Bunun için uzaklık sembolünü ve zihinsel/duygusal sembolü kullanabilirsiniz.

Para sözcüğünü ele alırsak, bu sözcüğe iyice konsantre olun. “Para” sözcüğünü telaffuz ettiğinizde ne hissettiğinize, ne düşündüğünüze dikkat edin. Sadece hissedin ve düşünün.

“Evet, rahatça yaşamam ve başkalarıyla paylaşmam için ihtiyacım olan paranın tezahürünü hak ediyorum” bu cümleyi söylediğinizde ne hissediyorsunuz, bu düşünceye verdiğiniz tepkiyi bedeninizin neresinde hissediyorsunuz? Huzursuzluk hissediyor musunuz? Hissediyorsanız, bunun kaynağı nedir? Gidebildiğince geçmişe gidin ve sorunun kaynağına inmeye çalışın. Bilgilere ulaştıkça onlara Reiki vererek hayatınızdan ulaştırın. Çünkü geçmişten gelen ve bugün işimize yaramayan öğretiler, duygular ve düşünceler enerji alanımızda yer kaplar, bizi şu anda destekleyecek olan yeni ve heyecan veren şeylere yer kalmaz. Bolluk ve bereket bilinci oluşturduğumuzda en yüksek hayrımıza tezahür etmesine ihtiyaç duyduğumuz her şey bize kolaylıkla gelir.

Yaşam kalitenizi arttıracağını ve her şeyin en yüksek hayrına olacağını düşündüğünüz şeylerin listesini çıkartın. Her gün uzaklık sembolünü, zihinsel/duygusal sembolü ve güç sembolünü kullanarak listenize enerji verin. Ardından şimdi hayatınızda olan şeylere şükranlarınızı bildirin.
Bu çalışmayı 21 gün tekrarladığınızda yaşamınızda mucizeler olduğunu göreceksiniz.

Not: Bu çalışma Usui Reiki 2. Aşama seviyesinde olanlar içindir.

Alıntıdır