22.2.07

AH,O IŞIK! - IŞIK MENDERES

Dört kitabın manasını,
Okudum hasıl ettim.
Işığa gelince gördüm,
Bir uzun hece imiş.
-Yunus Emre

Nerden geldik? Nereye gidiyoruz? Biz kimiz? Neden buradayız? İnsanlığın ezelden beri kendine sorduğu bu dört sorunun cevabı aynı: IŞIK... Kitabı Mukaddes'in birinci bölümü Tekvin'de şöyle yazar: "Ve Tanrı dedi: Işık olsun; ve ışık oldu." Yaratan'ın kendini sonsuzluğa projekte etmesiyle var olan evrende her şey, farklı frekanslarda titreşen ışıktır. İnsan dediğimiz varlık türü, Tanrı'nın 'görünen' ve 'görünmeyen' ışığının, 'ruh ve beden' bütünlüğündeki yansımasıdır. Ruh, madde olmadan 'ifadesizdir'. Madde de, ruh olmadan 'hareketsizdir.'

Mistisizmin unutulmaz şahsiyetlerinden Omraam Mikhael Aivanhov, ana dili Bulgarca'da ışık için iki değişik kelime kullanıldığını söyler: 'Svetlina' ve 'Videlina'. 'Parlamak' fiilinden türeyen svetlina, 'fiziksel ışığı'; 'görmek' fiilinden türeyen videlina da, 'spiritüel ışığı' simgeler. Fizikçilerin, 'Luminiferous ether/ Işık saçan eter' adını verdikleri bu görünmeyen, spiritüel ışık, birinci günden itibaren tüm yaradılışa hayat veren, Tanrı'nın ruhundaki 'ilk harekettir'. Ve maddesel evreni oluşturan fiziksel ışık da, bundan meydana gelmiştir.

Şu anda, benzersiz bir evrimsel değişim geçiren dünyaya boyut atlatabilmek için, giderek artan dozajlarda sağnak yağmur gibi yağan ışık, fiziksel ve ruhsal anlamda hepimizi dönüşüme uğratıyor. Hücrelerimizdeki genetik ve karmik kayıtların silinerek, yerine eşik atlama sürecinde tetiklenecek taptaze galaktik bilgilerin işlendiği bir evreden geçmekteyiz.

Bunu sağlayan ilahi yasanın adı; önceki yazılarda kısaca sözünü ettiğim, yüksek frekanslı ışığın, düşük titreşimli ışığı dönüşüme uğrattığını ifade eden, 'The law of perpetual transmutation of Energy/Daimi enerji dönüşümü' yasasıdır. Termodinamiğin birinci yasası da, madde ve enerjinin hiçbir zaman yok edilmediklerini, sadece 'şekil değişirdiklerini' söyler.

Eğer bilinçli bir şekilde kendinizi bu ışık cümbüşüne kaptırıp, arınmanızı hızlandırmak ya da hastalıklarınıza çare bulmak isterseniz, ilk önce evrene bu niyetinizi kararlılıkla bildiriniz. Işığa konsantre olduğunuz meditasyonlarda (buna namazı da katıyorum), tüm hücrelerinizi adeta dans ettiren müthiş bir titreşimin kaldırabileceğiniz oranda tüm bedeninize yayıldığını fark edeceksiniz. Kadim bir dostla konuşurcasına, ışığı sevgi ve samimiyetle çağırıp, "Lütfen, aylardır sancıyan belimi iyileştirmeni ve bu ağrıya neden olan psişik/karmik/genetik olguları, bütün boyutlardan ve zaman dilimlerinden temizlemeni istiyorum," diyebilirsiniz. O anki ihtiyacınıza göre gelen vibrasyon, ışık spektrumundaki herhangi bir renk olabilir. Veya; pür beyaz, altuni beyaz, kristal beyaz, plazmatik mavi (dokusu hafifçe jölemsi), gümüşî mavi (içi gümüş, halesi mavi), pembe altunî/menekşe moru, likit altın vb. Sezgilerle hissedeceğiniz, üçüncü gözle göreceğiniz bu renklerin hepsi farklı frekanslarda titreşen ışıktır. Mor, beyaz ve gümüşi mavinin zaman zaman 'aleve' dönüştüklerine şahit olursanız, şaşırmayın. Taşlaşmış blokajları, direnen tortuları kökünden sökmekte birebirdirler. Bedeni hafiflettikten sonra geri kalan enerji auranıza yansıyarak, onu da güçlendirecektir.

Işıkla çalışmak çok dikkat ister. Eyleme geçmeden önce rehberlerden, meleklerden ve ışık üstatlarından 'yardım' ve 'koruma' talep etmenizi öneririm. Titreşiminizin yükseldiği değişim-dönüşüm anlarında, yeni enerji tamamen sabitleşene kadar zafiyetiniz artacaktır. Işığa çekilen güveler misali, astral planın alt katmanlarında bulunan negatif enerjiler size ulaşmaya çalışacaklardır. Özellikle korkular ortaya çıktığında. Mensubu olduğunuz dinin bilindik koruma dualarını içinizden geldiği miktarda ve sekansta okumanız yeterli olacaktır.

Enerjiler dönüşüme uğrarlarken, 'Işık, ateş, su ve buz' temalarıyla işlenmiş, olağanüstü renklerden oluşan 'simyasal rüyalar' göreceksiniz. Bu düşler temizlenmekte olan karmanın dış düyaya, yani günlük hayatımıza yansımadan enerjetik planda hallolduğunu gösterir.

Niteliklerini bilmeseniz bile, isimlerinin rezonanslarını duyumsayarak yardıma çağırabileceğiniz ışık üstatlarından bazıları şunlar: Babaji, Hilarion, Djwal Khul, Maitreya, Khutumi, Serapis Bey, Tebriz - i Şems, Maha Kohan, Saint Germain, Morya, El Kasar, Irame Kumara, Elleãah, Kwan Yin, Sanat Kumara.

Kim ne derse desin, denemediğiniz hiçbir şeye inanmayın. Her tecrübenin izafi olduğu bu güzelim kürede.

12/06/2004 Radikal Gazetesi

0 yorum: